İçişleri Bakanı Soylu’dan “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” açıklaması Açıklaması

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir aile içi şiddete, bir bayana şiddete, bir vefata dahi tahammüllerinin olmadığını belirterek, maksatlarının “sıfır şiddet” olduğunu bildirdi.

Soylu, “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” hasebiyle toplumsal medya hesabı üzerinden bir görüntü bildiri paylaştı.

Bakan Soylu, paylaşımında, “Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Türkiye, yaptığı çalışmalarla, dünyaya örnek bir tablo çizmektedir. Devletimizin bütün organları, kadına yönelik şiddetle mücadelede tam bir seferberlik halinde. Kadına el kalkamaz.” tabirlerini kullandı.

Soylu, görüntü iletisinde ise terör, trafik kazaları, afetler, Kovid-19 salgını üzere birçok sorunun dünya ile tıpkı anda yaşandığına işaret ederek, “Ancak öyle bir tanesi var ki bize asla yakışmıyor. ‘Cennet annelerin ayakları altındadır’ diyen, ‘kadına el kalkmaz’ diyen bir medeniyete hiç ama hiç yakışmıyor. Bir kadına, bir çocuğa, bir anneye, ayrılmak isteyen eşe, ayrıldığı eşine, nişanlıya şiddet göstermek, sırf kadın ve çocuk olduğu için zulmetmek, bunlar bize yakışmıyor. Bu ne haktır, bu ne insanlıktır ne de erkekliktir. Dinde de vicdanda da yeri yoktur.” değerlendirmesini yaptı.

Dünya üzere Türkiye’de de aile içi ve kadına şiddetle mücadele edildiğini anlatan Soylu, 21’inci yüzyılın başında Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde bu alanda Türkiye’de ihtilal niteliğinde adımlar atıldığını belirtti.

Her şeyden evvel anayasanın değiştirilerek, bayanlara yönelik müspet ayrımcılık yapılmasının birinci kez bir anayasa kuralı haline getirildiğini vurgulayan Soylu, aile içi ve bayana yönelik şiddeti engellemek için kanunlar, yönetmelikler ve uygulamalar yapıldığını aktardı.

Namus ve töre cinayetlerinde yapılan ceza indirimi ve mahkemedeki âlâ hal indirimlerinin de kaldırıldığını anımsatan Soylu, öteki mevzularda olduğu üzere bu hususta da stratejileri olduğunu söyledi.

Soylu, bunların en yenisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatlarıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinesinde Milli Eğitim, Adalet, Sağlık, İçişleri bakanlıkları ve Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan ve mart ayında yürürlüğe giren Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 2021-2025 4. Ulusal Eylem Planı olduğuna dikkati çekti.

4 milyon 105 bin kadın Kades’i telefonuna indirdi

Buna ek olarak 2022 yılı içinde her ünitenin sorumlu olduğu faaliyet planının da yayınlandığını aktaran Soylu, şöyle devam etti:

“Bu dokümanlardaki bakanlığımıza düşen vazifeler çerçevesinde aile içi ve bayana yönelik şiddeti önlemek için pek çok uygulamayı hayata geçirdik. Önlemlerimizin bir kısmı önleyici olmaya yönelik. Öncelikle çağdaş teknolojinin tüm imkanlarını alana sürdük. Mesela 2018 yılında Kades isimli uygulamayı devreye aldık. Bayanlarımız bunu cep telefonlarına indiriyorlar. Bir panik butonu üzere çalışıyor, acil durumda tek dokunuşta 112 acil davet merkezimize ihbar düşüyor ve en yakın grubu yönlendiriyoruz. 27 Ekim prestijiyle 4 milyon 105 bin bayan bu uygulamayı telefonuna indirdi. 536 bin ihbar aldık, takımlarımız hepsine gitti. Bunların 318 bini gerçek ve tehlike içeren ihbarlardı ve hepsine müdahale edildi ve küçük bir not, muvaffakiyetinden ötürü Kades memleketler arası ödül aldı. Fransa ve Belçika da uygulamayı örnek aldı.”

Elektronik Kelepçe İzleme Merkezinde 1950 vaka izlendi

Soylu, bir diğer tedbir olarak da bakanlığın Güvenlik Acil Durum Merkezi’ndeki Elektronik Kelepçe İzleme Merkezini kurduklarını dile getirerek, “Riski yüksek olaylarda mahkeme kararıyla takılan elektronik kelepçeler, bu merkezden 7 gün 24 saat izlenmektedir. Tıpkı anda 1500 hadiseyi takip edebiliyoruz. Uzaklaştırma kararı olan erkek, bayana yaklaştığında sistem uyarıyor ve takımlarımız anında müdahale ediyor. Şu ana kadar 1950 olay izledik, hala 747 olayın izlemesi de devam ediyor.” bilgisini paylaştı.

Ayrıca bayanların şikayet imkanlarını ve şikayet takip kapasitesini de artırma yoluna gittiklerini aktaran Soylu, Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde 1005, Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde 242 olmak üzere toplam 1247 yerde aile içi ve bayana yönelik şiddetle gayret ofis amirliği kurduklarını ve her ilçede ulaşılabilir olduklarını vurguladı.

100 bin nüfusun üzerindeki bayan konuk meskeni olmayan belediyelerin de konuk meskeni açmaları konusunda uyarılıp, müddet verildiğini anlatan Soylu, “Ayrıca, polis merkezi amirlikleri ve jandarma karakollarındaki güven masalarına 3 bin kadın personel görevlendirerek kadınlarımızın kendilerini daha rahat ifade etmelerini sağladık. Öte yandan valilik ve ilçelerimizde bulunan açık kapı birimlerimizde de bu şikayetlerin alınmasını ve ŞÖNİM’lere yönlendirilmesini sağladık. Bu kanalları açtıkça, alınan şikayetler, elbette ki tedbir kararları da ulaşılabilirlik de arttı.” tabirlerini kullandı.

Kadına yönelik şiddet olaylarında “önleyici olmak” temel yaklaşımıyla hareket ettiklerinin altını çizen Soylu, bunun için işin risk tahlili boyutuna başka bir kıymet verdiklerini lisana getirdi.

“Yeni bir projeyle bu analizleri yapay zeka algoritmalarıyla yapmak için çalışma başlattık”

Bu kapsamda dünyada kullanılan risk tahlil formlarını ve tekniklerini kullandıklarını belirten Soylu, “Her olayda, olaya özel bir kayıt ve risk değerlendirme formu doldurup, analiz ediyoruz. Bu formlarımızı sürekli yeni kriterlerle güncelliyoruz. Şimdi de yeni bir projeyle bu analizleri yapay zeka algoritmalarıyla yapmak için çalışma başlattık ve şu an test aşamasındayız. İnşallah çok kısa süre içerisinde her olay için daha isabetli, daha erken uyarı veren ve daha önleyici bir sisteme hep birlikte kavuşmuş olacağız.” bilgisini paylaştı.

Her hususta olduğu üzere aile içi ve bayana yönelik şiddetle gayrette de işin en değerli ögesinin insan, uzman işçi ve toplumsal farkındalık olduğuna dikkati çeken Soylu, bunun için ağır bir eğitim programı izlediklerini anlattı.

Son 3 yılda toplam 327 bin kolluk işçisine bu hususta eğitim verdiklerini anlatan Soylu, şunları kaydetti:

“Son 2 yılda 38 bin erbaş ve ere, polis akademisi, jandarma ve kıyı güvenlik akademisinde tahsil gören yaklaşık 24 bin öğrenciye, 3 bin 327 mülki yönetim amirimize yani kaymakamlarımıza valilerimize, 18 bin muhtarımıza bu mevzuda eğitim verdik. ve yepisyeni bir projeye başladık. ‘Kadına El Kalkamaz’ ismini verdiğimiz bu projeyle erkek odaklı, yaygın bir bilgilendirme çalışması yapıyoruz. Şu ana kadar tam 5 milyon erkeğe ulaşıldı. 100 binden fazla afiş ve pankart hazırlandı. 1,5 milyondan fazla broşür dağıtıldı. Tüm bu çalışmalar sonucunda geldiğimiz nokta şudur, 2015 yılında yıllık maalesef 360 bayan cinayeti yaşanmıştır. Nüfusumuz yüzde 7,5 artmasına karşın geçen yıl 309’a indi. Bu yıl da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8’lik bir azalış var. Yani bir iniş trendi var. 2015’te şüpheliye yönelik verilen önleyici önlem kararı sayısı 295 bin, 2021 yılı sonunda bu sayı 726 bin olmuştur. Bu yıl ise hala 608 bin yani devletin bütün organları aile içi ve bayana yönelik şiddetle çaba konusunda tam bir seferlik halindedir.”

“Aile içi şiddet ve bayana şiddet insanlık dışıdır”

Soylu, dünyadaki aile içi ve kadına yönelik şiddet rakamlarına ilişkin de bilgi vererek, şunları kaydetti:

“Aile içi ve bayana yönelik şiddette mevt oranı Türkiye’de milyonda 5 ve hala düşüyorken, Amerika’da milyonda 22 yani 4 katımız. Ukrayna’da milyonda 21. Belçika, Avustralya ve Romanya’da milyonda 8. İsrail, Hırvatistan milyonda 7. Finlandiya, Avusturya, Çek Cumhuriyeti milyonda 6. Almanya, Hollanda, İsveç, İspanya, Norveç bizimle tıpkı yani milyonda 5 ki birçok ülkede bu mevt oranlarını yalnızca eşi, ayrıldığı eşi ve kız arkadaşını kapsamasına karşın bizde aile içi, anne, kız kardeş üzere bireyleri de kapsamaktadır. Elbette bir sayısına bile tahammülümüz yoktur. Bir aile içi şiddete, bir bayana şiddete, bir mevte dahi tahammülümüz yoktur. Amacımız sıfır şiddet. Bu sayıların tamamı sıfır olana kadar. Şiddet sıfır, can kaybı sıfır, gözyaşı sıfır olana kadar tüm bayanlarımız kendini her vakit inançta hissedene kadar çalışmaya, çalışmaya ve çalışmaya devam. Aile içi şiddet ve bayana şiddet insanlık dışıdır. Bayana el kalkamaz.”